İstanbul Oto Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı Mustafa Keskin,
Oto Sanatkarlarının içinde bulunduğu durumu gazetemize değerlendirdi. Sektöre yönelik çıkan Blok Muafiyet Yasası’nın, özellikle yer sorunu yaşayan oto sanatkarlarını desteklemediğini ve neredeyse bitirme noktasına getirdiğini dile getiren Keskin, ‘Dar bir alana sıkıştırılan oto sanatkarları için yapıldığı öne sürülen Blok Muafiyet Yasası, küçük esnafı birkaç sigorta şirketi ve kartellerin tahakkümü altına soktu. Bu yasa bizlere sorularak yapılmadı. Sesimizi hükümete duyuramıyoruz. 140 metre kare yer bulamayan oto sanatkarı, 600 metre kare yeri nereden bulacak?’ diye sordu.
Şu an Türkiye’de esnaf ve sanatkâr bütün siyasetçilerin söylediği gibi omurgasıdır. Bel kemiğidir. Güven unsurudur. Hayatının hiçbir döneminde devletine karşı gelmemiş esnafın özellikle oto sanatkarları esnafının içinde bulunduğu durumu İstanbul Oto Sanatkarları Esnaf Odası (İSTOSEO) Başkanı Mustafa Keskin gazetemize değerlendirdi. Siyasetin içinde olmayan ama gücü ölçeğinde devletini ayakta tutmak için vergisini ödeyen, hiçbir zaman nezaketsizlik ve saygısızlık yapmayan, esnaf temsilcilerinden İSTOSEO Başkanı Mustafa Keskin, Esnaf, ülkemizdeki tüm siyasi partilerin sahip çıkması gereken en büyük değerdir. Her şeyden önce bunu bilmek lazım’ dedi. Siyasetçilerin her fırsatta esnafın devletin ve bir ülkenin teminatı olduğunu dile getirdiklerini ancak bu önemli toplumsal kesim ile ilgili herhangi bir yasal düzenleme yapılacağı zaman görüş ve önerilerine başvurulmadığını dile getiren Keskin, ‘Neden esnafımızı ilgilendiren konularda görüş ve önerilerimiz dinlenmez? Bugün meclise baktığımızda esnafı temsil eden tek bir kişi yoktur. Milyonlarca esnaf var, milyonlarca esnafın yanında çalışan milyonlarca insan var. Peki parlamentoda esnafın bir temsilcisi var mı? Hayır, yok. Bunun için diyoruz ki Esnaf bizim belkemiğimizdir, teminatımızdır gibi sözler artık esnafı doyurmuyor. Bütün partiler siyasetçiler bizim için kıymetlidir. Bizim istediğimiz omurga ve bel kemiği olarak nitelenen esnafın dikkate alınması ve esnafın yaşadığı sorunlara çözüm üretilmesidir’ diye konuştu .
‘OTO SANATKARLARI İÇİN YENİ ALANLAR YARATILARAK SANAYİ SİTELERİ KURULMALI’
Bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi olarak sitemkar konuşan Keskin, şunları söyledi; Bizler tüccar değil küçük esnafız. Şu an tüm esnafların sorunları hakkında konuşamam, her sektörle ilgili esnafı temsil eden başkanlarımız var. Ama kendi sektörümle ilgili ciddi sıkıntılarımız olduğunu belirtebilirim. Bizim bugün oto sanayicileri küçük esnafı olarak yaşadığımız en önemli sorunumuz gördüğünüz şu daracık alana binlerce esnafın sıkıştırılmasıdır. Sayısı her gün artan oto esnafının ciddi anlamda yer sorunu söz konusudur. Devletimizden ivedilikle beklentimiz oto sanayi esnafının bu önemli sorununu görüp yeni sanayi siteleri için bizlere yer belirlemesidir. Bizlere yeni yer verilmesi devletimize, üretime hem de istihdama büyük bir katkı sağlar. Sürekli çoğalan bir esnaf var, ama esnafın yeri dar.
‘BLOK MUAFİYETİ YASASI ESNAFI KORUMUYOR’
İkincisi önemli bir sorunumuz ise bizimle ilgili yeni yapılan yasal düzenlemedir. Bilindiği üzere kısa bir süre önce Blok Muafiyeti Yasası yürürlüğe girdi. Sözde esnafı korumak amacıyla yürürlüğe girdiği öne sürülen yasanın içeriğine baktığımızda tam tersi bir durumla karşı karşıya kaldık. Yasayı incelediğimizde sektörümüzde hizmet üreten esnafımız tamamen bitirmek amacıyla çıktı. Atatürk Sanayi Sitesi’nde üç bin işyeri var. En büyük atölye yüz metre kare. Yeni çıkan yasaya baktığımızda oto tamircisinin işyeri metrekaresinin 600 olması şartı var. Eğer işyeri büyüklüğünüz yasada belirtilen şekilde olmazsa esnaf ne TSE ne de İSO belgesi alamıyor. Bu durum bugün 100 metrekare yeri ile zor bulabilen hatta bu yüz metre kare yer için bile fahiş kira ödemeleri yapan küçük esnafı bitirmek değil de nedir? Şimdi soruyorum bu yasayı çıkaranlara, bu yasayı hangi gerçeklikleri dikkate alarak çıkardınız. Sigorta şirketlerinin küçük esnafla çalışması artık bu belgelerin varlığı şartıyla oluyor. TSE ve İSO belgesi yoksa esnafa araba gönderilmiyor. Bizim için çıkan yasalar çıkmadan mümkünse bize sorulsun istiyoruz. Bizim bu gerçekliğimizi bilmeyenlerin bizi kurtaracak yasaları çıkarmak gibi bir durumu söz konusu olamaz.
‘SESİMİZİ YASA YAPICILARA DUYURAMIYORUZ’
Blok Muafiyeti Yasasıyla esnafın TSE belgesi alma zorunluluğu doğdu. Yasayla beraber Sigorta şirketi müşterileri istediği gibi yönlendiriyor. Sigorta şirketleri, esnafa ‘Senin yetki belgen olmadığı için aracı sana değil yetkili servise göndereceğiz’ diyor. Bu da yetmiyor, tedarikçi çıkardılar. Sigorta şirketi, ‘Benim tedarikçime gideceksin’ diyor. Şimdi soruyoruz. Serbest piyasa ekonomisinde beni neden şartlandırıyorsun? Model böyle deyip beni neden yönlendiriyorsun? Arabayı hangi firmadan almışsan, firma, ‘Araba için gerekli yedek parçayı benden başka kimseden almayacaksın’ şartı getiriyor. Yoksa yedek parça alamazsın diyor. Böyle bir kartel oluşur mu? Maalesef sektörümüzün boynunda boza pişiren bir kartel oluştu. Tüm bunlar esnafımızı ciddi anlamda sıkıyor, daraltıyor, iş yapamaz hale getiriyor. Tüm bu sıkıntılarımızı her fırsatta dile getirmemize rağmen sesimizi duyuramıyoruz.
‘PARLAMENTODA ESNAFIN BİR TEMSİLCİSİ YOK’
Atatürk Oto Sanayi Sitesi’ne en çok gelen siyasetçilerden biri de Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Cumhurbaşkanımız daha önceleri bu kadar yoğun değilken bizleri tanır ve sık sık ziyaretimize gelirdi. Bugün Cumhurbaşkanımızın bu sorunları yaşadığımızı bildiğini düşünmüyorum. Ancak arada bürokrasi ve diğer kademelerle ilgili sorunlarımız var. Ara kademeler sesimizi yukarı götürmüyor. Mekanizmada çarpıklık var. Bizi temsil eden hiç kimse yok aralarda. Ben niye esnaf partisi diyorum. Tüm siyasi partiler zemin olarak esnafa dayanıyorsa ben de diyorum ki esnaf partisi olun. Bunu tüm siyasi partilere söylüyorum. İçinizde esnaf barındırın. Yönetim kadrolarında, parlamentoda esnafı temsil eden kişiler atayın. Avrupa’da bunun örneklerini görüyoruz. Almanlar, ‘Biz parlamentonun yüzde 25-30’unu yüksekokul mezunlarından yaparız, yüzde yetmişini katman gruplara ayırırız’ diyorlar. Neden benim derdimi kim anlar, benden biri benim sorunumu anlar ve doğru çözüm yolları üretir. Sorunlarımızın çözüleceği alanlarda bir temsilcimiz olsaydı bugün bu sorunları yaşamazdık.
‘CUMHURBAŞKANIMIZA ULAŞABİLSEK, SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜLECEĞİNE İNANIYORUM’
Biz Blok Muafiyeti Yasası çıktığında küçük arabalar için açılacak atölyenin 300 metre kare olmasının yeterli olacağı görüşünü ilgili yerlere ulaştırdık. Özellikle Atatürk Ota Sanayimizi örnek göstererek 300 metre karenin yeterli olacağını belirttik. Yasa çıktığında 600 metre kare şartını görünce anladık söylediklerimizin hiçbiri dikkate alınmamış. Yasada ayrıca kamyon gibi büyük araçlar için 300 metre kare yer şartı, küçük arabalar için de 600 metre kare yer şartı getirilmiş. Böyle bir çelişki olur mu? Evet oluyor. Çünkü yasayı yapanlar esnafı duymuyor, esnafı dikkate almıyor. Eğer kartellerin temsilcileri gibi esnafın yasa yapılırken bir temsilcisi orada olsaydı bu yasa bu şekilde çıkamazdı. Ben otomobil ile ilgili konuşuyorum. Şimdi soruyorum dar alanda iç içe sıkışmış ve fahiş kiralar ödeyerek evine ekmek götürmeye çalışan esnafımız 600 metrekarelik yeri nerede bulsun ve buranın kirasını nasıl versin? Neye göre TSE belgesi veriliyor? TSE kriteri sadece bir yerin büyüklüğü müdür?